Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Rize Şubesi Başkanı Murat Köseoğlu, sendikal süreçlerin işleyişine yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Devlet işleyişinin adalet ve liyakat temelinde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Köseoğlu, mevcut sendikal anlayışın sorunlarına ve çözüm yollarına dikkat çekti.

Sendikal Mücadelede Adalet ve Liyakat Vurgusu
Köseoğlu, sendikacılık anlayışında kamplaşma ve kutuplaşmanın giderek arttığını belirterek, "Devleti, iktidarın rengine boyamak yerine liyakat, ehliyet ve adaletin rengine boyadığımız gün hep birlikte daha güçlü olacağız" ifadelerini kullandı. Sendikal yapılar arasındaki rekabetin, hak arama mücadelesinden ziyade üye kazanma yarışına dönüştüğünü ifade eden Köseoğlu, bu durumun memurlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını dile getirdi.

"Zamanlama ve Niyet Sorunu"
Köseoğlu, özellikle 13 Ocak’ta yapılması planlanan iş bırakma eylemine dair eleştirilerde bulunarak, sürecin doğru bir zamanlama ve niyetle yürütülmediğini savundu. "Memura deniliyor ki, derdimiz sizin ne kazanacağınız değil, sizi ne kadar kandırdığımızdır," diyerek sendikaların gerçek niyetlerini sorguladı.

Milli Eğitimde Sendikal Dönüşüm
Son 15 yılda Milli Eğitim camiasında yaşanan badirelere değinen Köseoğlu, tehditler, kayırmacılık ve hak gasplarına karşı mücadele ettiklerini vurguladı. Bu süreçte Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen’in önemli bir duruş sergilediğini belirten Köseoğlu, "Bugün artık bir sendika, üye olmazsan tehdidiyle söz edemez. Farklı sendikalardan müdürler ve müfettişler görmek mümkündür. Bu, devlet ciddiyeti adına olumlu bir gelişmedir," dedi.

Birlikte Mücadele için Çözüm Önerileri
Sendikal alanın tam teslimiyetçi ve tam reddiyetçi zihniyetlerden kurtulması gerektiğini ifade eden Köseoğlu, adalet, liyakat ve ehliyet esaslarının ön planda olduğu bir yaklaşımın önemine vurgu yaptı. Köseoğlu, "Birlikte mücadele zemini, sendikaların kamu gücünü istismar etme alışkanlıklarından vazgeçmesiyle mümkün olacaktır," diyerek, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.